The Two Faces of January (2014)


Bizde vizyona girip girmediğini bile bilemiyorum, o kadar silik bi film. Zamanında duymuştum, İstanbul sahneleri var falan diye. Merak da etmiştim hani, sonuçta Spider-Man'in MJ'i Kirsten Dunst var kadroda. Diğer iki başrol de, en son geçen gün Ex Machina (2015)'da izlediğim Oscar Isaac ve bayadır izlemediğim Aragorn, Viggo Mortensen. Filmin yönetmeni, 89'da yaptığı kısa filmden beri Hollywood'un yazarlarından olan İranlı sinemacı Hossein Amini. Amini, senaryoyu Patricia Highsmith'in romanından uyarlamış. Ki romancının bu tek sinemaya uyarlanan kitabı değil, Carol (2015)'da ondandı..


Rydal, Yunanistan'da rehberlik yapan bir Amerikalı genç. Arada ufak çakallıklar yaparak, milletin dolarını Yunan parasına çeviriyo ayağına üç beş kesik de atıyor.. (Yunan parası euro değil o zamanlar, geçmiş zaman anlatılıyor) Sevimli çocuk, kızlar hoşlanıyo bundan, güven veriyo, o da alıyo ince ince dolarları..
Karısı Colette ile tatil yapan Chester, bakışlarını yakaladığı Rydal için "Bu çocuk sabah da bi yerde beni izliyodu, ne ayak bu" diyo.. Karısı, sempatik hallerle tanışıyo çocukla.. Karısı dediğim de adamdan baya genç tabii, zengin adam çıtır kız ilişkisi güya; ama Kirsten de artık o kadar çıtır değil be, 82'li sonuçta.. Neyse, Rydal'ın adamı kesmesinin sebebi, yakın zamanda ölen babasını andırması imiş.. Bu şekil tanışıyolar..


Olay da şöyle başlıyor: Bu Chester, borsacı ama dolandırmış milleti kaçmış meğer. Peşinde bi özel dedektif var, olaylar oluyo, sonucunda Rydal bu çifte yardımcı olmak istiyo ama çok sonra öğreniyo adamın ne ayak olduğunu.. Yalnız Rydal'ın, Colette'e bakışları da bakış değil, söyliyim.. Bir de Rydal'ın tavladığı turist kız var, güzel Lauren.. Onu da Daisy Bevan oynuyor.


Filmde İstanbul sahnesi var, evet, yok değil, ama sonda, en sonlarda.. Kapalı Çarşı, Eminönü Meydan falan.. Bi de akşam sahnesi yazmışlar, etraf belli değil, bina detayları gözükmüyo, belli ki prodüksiyon yırtmaya çalışmış 1960'lar İstanbul'unu yapmaktan.. (Gerçi -üstteki plan- Haliç manzarası çekmişler, yaşlandırma tekniğiyle eskitmişler, köprüdeki direklere dikkat!!) Ama yine de gölgeli gölgeli kemerlerle çok şık Eminönü mimarisi.. Türk polisler devreye giriyo sonda, Mehmet Esen ve Okan Avcı oynuyor burda.

Bu sahnelerle Türkiye'deki Hollywood inceleme yazısına giren film, Oscar Isaac'ın Sultan Kafe'de Türkçe çay istemesiyle Hollywood'daki Türkçe başlığına da giriyor.. İlginç derlemeler bunlar, bi göz atınız..

Filme puanım 5/10..

170216