Saul Fia (2015)

Konuk Yazar // Kadir Akbulut


Bir olayı anlamak, bir karakterle bütünleşmek, kısaca dünyanın gelmiş geçmiş en zorlayıcı olaylarından birini bu denli içeriden gözleyebilmek. Saul'un Oğlu, Yahudi imha kampında Sonderkommando olarak görevlendirilmiş bir adamın kendine amaç edindiği üzere bir çocuğu usulüyle toprağa verme savaşımının hikayesi.

Bir çocuk -hunharca öldürülen milyonların içinde bir tanesi- insan vücutlarının telef edildiği, hiçleştirildiği, onursuzlaştırıldığı bir atmosferin içerisinde yaşamının baharında ölmüş. Şimdi de bedeni katledilmek için sırasını bekleyen bir çocuk.
Ve bir adam. Belki de olaylara müdahale edebilme, bir şeyleri değiştirebilme, makus talihe bir nebze de olsa müdahale edebilme gücüne sahip nadide kişilerden biri. O ve diğer görevlilerin de bir gün sırası gelecek. İşte o vakit onlar da diğerleri gibi katledilecekler. Ama yaptıkları işin vahametinden olsa gerek duygusuzlaşmış haldeler. Bütün bu yoksunluğun arasında bir nevi kahraman rolünü üstleniyor bu adam.


Çocuğu kendi oğluymuşçasına sahipleniyor. Hem karısının hem de diğer kişilerin, çocuğun onun olmadığını iddia etmeleri de bir şeyi değiştirmiyor. Yaşamının son anlarında insanca bir görevin peşine düşüyor. Dinsel ve tinsel olarak ideal bir 'ölüm sonrası' verebilmek istiyor bu çocuğa. Ve bütün riskleri alıp uygun şekilde gömülmesi için ne varsa yapmaya koyuluyor. Bedeni toprağa gömebilirse, bunu bir hahamın eşliğinde uygun bir ritüelle yapabilirse, vicdanen arınabilmesinin de yolunu açacakmışçasına.

Kendinden olanları ölüme götürürken, gözü açık, ağzı burnu kapalı olsa da can vermemiş çocuğun canı gittiğinde gözü gerçek anlamda açılıyor. Ne olduğunu ne yaptığını algılayamamış, görevini ifa ederken yitip giden canların kıymetini fark edememiş, robotlaşmış bir canlı iken yeni amacına yöneldiğinde insanca emareler göstermeye başlayan hırslı, gözü kara bir isyancıya dönüşüyor.
Adamın, birinin elinde bulduğu fotoğraf makinesini saklayarak tarihe bir kanıt bırakmak istemesi de en az çocuğu gömerek başarmayı arzuladığı görev kadar manidar.

Oğul, bir nesli sürdürebilmek için gerekli oluşun göstergesi olarak filmin anlam bütünlüğünde gitgide büyürken; baba, insan için en zorlayıcı olabilecek görevini gerçekleştirmek adına büyük bir risk ve tehlikeyi göze alarak cedelleşiyor.

(Bu yazı ilk olarak 19 Şubat 2016 tarihinde Movee'de yayımlanmıştır. Kadir Akbulut, paylaşıma izin vererek de yazılısinema'ya renk ve değer katmıştır, teşekkür..)

Golden Globe'u avuçlayan Macar filmi, üç gün sonra da Oscar için yarışacaktır; 4. Geleneksel: Oscar Adayları ve Kehanetlerim..

250216