(500) Days of Summer (2009)


Filmin adı "Beş Yüz Deys of Sammır" diye telafuz edilir, aksi hoş değildir. Adında rakam olan her proje, rakam Türkçe olacak şekilde okunur. Bu böyledir. (Film adında parantez beni çok korkutuyor ya) Çok önce izlediğim bi film, açtım tekrar izledim. Tam da Sevgililer Günü'nde platonik aşk anlatan bi hikaye seçtim sap başıma, ya n'olacaktı di mi..

Summer, Tom'un çalıştığı şirkette işe başlar. Aslen mimar olan Tom, tebrik kartlarına güzel cümleler bulan bir metin yazarıdır burda. Summer'ı gördüğü gün hikaye başlar. (1) Çalışma ortamı gereği birbirlerini tanırlar, iyi vakit geçirmeye başlarlar beraber. Duygusal Tom, ilk görüşte aşka, hayatının kadınına, kadere falan aşırı inanan bi tiptir. Summer tam tersi, ilişki insanları üzüyor zamanla, aşk diye bir şey yok kafasındadır. (38) Şirketçe gidilen bi partide bi şekil yakınlaşılır. (127) Beraber filme gitmeler, yemek yemeler başlar. IKEA ziyaretleri çok eğlenceli olur. (279) Sevişirler falan. Ama Summer ilişkiye isim koymaktan hep kaçar. Konuyu değiştirir hep. (309) Summer, işten de ayrılır Tom'dan da; Tom biter.. (380) Bol bol Summer'ı unutmaya çalışır, sonunda unutur. (500) Beş yüz günlük bi aşk..


Öyle bir güruh var ki, spoiler gelince bilgisayarı kıracak sinire ulaşıyo.. Bence rahat olmakta fayda var, ben mesela birinden bi filmin sonunu duysam -veya herhangi bir sahnesini-, n'olacak ki, görmekle bir mi?! Ayrıca görüyoruz da fragmanda, sırf o sahne için mi izlenir bi film, total değil midir mesele? Bu üstteki paragraf için demiyorum, genel bi dert bu.. Bu film kurgu gereği zaten karışık izleniyo.. Yani 254. gün anlatılıyo, sonra 3. gün, sonra tanışmaları, sonra ayrılmaları, sonra ilk sinemaya gidiş falan şeklinde..


Güzel film, iyi yani, idare eder işte. (Her virgülde bi tık düşen kalite..) Başroller Joseph Gordon-Levitt ve Zooey Deschanel'in kariyerlerindeki önemli işlerden biri, ikisi içinde önemli bi film.. Kadroda, Chloe Grace Moretz ve Clark Gregg de var. Çok kısa bir parçada da Minka Kelly diye tatlı bi kız, anmadan edemedim.. Yönetmen Marc Webb'in zaten ilk sinema filmi, iyi referans olmuş ki devamında The Amazing Spider-Man (2012) ve The Amazing Spider-Man 2 (2014)'yi çekti..


Filme puanım 7/10.. Teknik kurgu açısından da birkaç söyleyeceğim var: Açılış sahnesinde ve içeride bi yerlerde ekranı ikiye bölüp, iki hikaye anlatma fikri, birkaç farkı sahnede farklı amaçlarla uygulanıyor ve sadece bir tanesi bence doğru hareket; Hayaller vs Gerçekler sahnesi.. Şirin Soysal'ın üçüncü albümü için ilk klibi ben çektim, Son Gün [2016]. Klibin hikayesi -şarkıyla paralel- Şirin Soysal'dan geldi, yani şarkı için bi kısa film çektik aslında. O klip filmde de bu ikili ekran tekniğini kullandım. Klibe renk-efekt yapan arkadaşım, "Aa, şu filmde de benzer sahne tasarımı var" demişti, o geldi aklıma, öyle..

140216